25 Mart 2013 Pazartesi

KÜTÜPHANELER



           Mart ayının son haftası  pazartesi ile başlayan hafta "Kütüphaneler Haftası "olarak kutlanır.Kitap evi ,kitapların toplu bulunduğu yer...Yazı tarihimiz kadar eski kurumlar. Taş üstüne ,deri üzerine derken sonunda kağıt icat edilmiş kitaplar çoğalmış.Daha çok insan okusun ,bilgilensin diye kitaplar bir mekanada toplanmış ve kütüphaneler olmuşmuş.Kitap okumanın önemini kavratmak, dikkat çekmek amacıyla da her yıl bugünlerde   hafta kutlanır.

Yaşadığım İlçedeki  Halk kütüphanesinin çocuk bölümünden kareler
                                       

          Anımsadığım ilk" Kütüphaneler haftası "kutlamalarında şu sözleri söyledim "kitapsız yaşamak kör,sağır,dilsiz yaşamaktır" .Belki birinci sınıftaydım ilkokulun belki ikinci sınıf..Küçük hikaye kitaplarımız vardı mavi yada kımızı kaplı.Yanlarında minicik etiketli.Yeni kitap aldığımda sevinçle eve koşar anneme gösterirdim.Annem okumayı çok severdi. Ben okuduktan sonra  o da okurdu;ben hikayeyi anlatırken  doğru anlayıp anlamadığımı böylece kontrol ederdi .Sınıflarım büyüdükçe okul dışında  çocuk ve şehir kütüphaneleri ile tanıştım.Sessiz ,soğuk kitap kokulu mekanlar.Kendimi en mutlu hisstiğim anlar.Minicik ellerimle zor kaldırdığım ansiklopetiler.Keşke evimizde olsa gece gündüz okusam dediğim ansiklopetiler..(Şimdi atacak yer bulunamayan ansiklopetiler).Yaşımız küçük olduğundan eve ödünç kitap verilmezdi ;akşam olup memur kapatıyoruz dediğinde yüreğim cız ederdi. Ne olur eve götürebilseydim diye içten içe isyan ederdim.


          Hiç unutamadığım bir anım da Nazilli Halk Kütüphanesinde lise yıllarımdandır .Sanat tarihi öğretmenimiz Ayça Hanım ünlü ressamların hayatlarını araştırmamızı isterdi. Bana ünlü ressam El Greco çıkmıştı çekilen kurada. Okul çıkışı,bir öğleden sonra kütüphanedeydim. sonra kütüphanedeyim  ;ansiklopetilerden buldum bilgileri. bilgiler çok uzun ,tek başıma  yazmakla akşama yetiştirmem olanaksız.O günlerde fotokopiler yok,olsa da ben bilmiyorum. Bir an başımı kaldırdım ; güzel bir yüz ,güzel bir çift göz bana bakmakta.Bir ( sanırım ünüversiteli)  abla ; benim sıkıntımı, telaşımı uzaktan izliyormuş .Yanıma geldi nasıl yadımcı olabileceğine karar verdi. Bilgileri özetliyecektik,o daha hızlı yazdığı için yazıverecekti.Sevinçle kabul ettim,o güzel yüzü ve düzgün parmakları uzun yıllar geçse de unutmuyorum, unutamam da..Çok düzgün el yazısı ile araştırmam mesai saati bitiminde hazır olmuştu.O kağıdı  sakladım ,belki bir eski defterimin arasındadır hala .O yazıyı unutmadığım gibi ressam El Greco yu da hiç unutmadım.

           Kütüphaneler benim en sevdiğim mekanlar olarak yaşantımın içindeler.Yüksek öğretim yıllarımda İzmir 'de başta" Milli Kütüphane" olmak üzere büyük kütüphaneler de güzel anılarımın geçtiği mekanlardır.
                                      

          Haftayı kutlarken ;bol kitaplı günler dilerim,kitaplar eksilmesin hayatımızdan...

Arzu Sarıyer

 


21 Mart 2013 Perşembe

DÜNYA ŞİİR GÜNÜ


ERAY CANBERK'İN 2013 DÜNYA ŞİİR GÜNÜ BİLDİRİSİ

"Şiir herkese tanıdıktır; herkesin bildiğidir. Kırgının fısıltısı, öfkelinin haykırışıdır. Şair de Fuzûlî’nin dediği gibi yoksul bir hükümdar, görkemli bir yoksul olabilir.

Şair herkes için de söylese, kendi için de söylese türküsünü sözcükler bir kere dizeye dökülüp şiir oluştu mu herkesindir artık şiir.

Şiirin ana maddesi dildir. Öteki yazın sanatlarının da ana maddesi dildir ama şiirinki daha da dildir! Çünkü şiirde her sözcük kendi anlamını aşar, gizilgüç anlamını sunar şiire.

Şiir düşüncelerle yazılmaz ama şiirsiz düşünceler de bir işe yaramaz. Şaire de şiirle yaşamak yetmez, şiirde yaşaması gerekir.

Tehlike anında kurtarıcıdır şiir. Karanlıkta birbirini yitirenler, yine birbirlerini bulmak için “Sese gel!” diye bağırırlar… Karanlık dönemlerde insanlığın kendini bulması için “Şiire gel!” diye bağırılmalıdır… Aydınlık dönemlerde ise zaten şiire gelinmiş demektir.

Bazı durumlarda ve bazı ülkelerde şöyle bir uyarıya gerek duyuluyor: “Dikkat! Lütfen şairleri ezmeyiniz!”

Şiir yazanların çokluğundan tedirgin olmamalı; şiir okumayanların çoğalmasından korkmalı"






YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK

Aşksız ve paramparçaydı yaşam
bir inancın yüceliğinde buldum seni 
bir kavganın güzelliğinde sevdim. 
bitmedi daha sürüyor o kavga 
ve sürecek 
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! 
Aşk demişti yaşamın bütün ustaları 
aşk ile sevmek bir güzelliği 
ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. 
işte yüzünde badem çiçekleri 
saçlarında gülen toprak ve ilkbahar. 
sen misin seni sevdiğim o kavga, 
sen o kavganın güzelliği misin yoksa... 
Bir inancın yüceliğinde buldum seni 
bir kavganın güzelliğinde sevdim. 
bin kez budadılar körpe dallarımızı 
bin kez kırdılar. 
yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz 
bin kez korkuya boğdular zamanı 
bin kez ölümlediler 
yine doğumdayız işte,  yine sevinçteyiz. 
bitmedi daha sürüyor o kavga 
ve sürecek 
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! 
Geçtiğimiz o ilk nehirlerden beri 
suyun ayakları olmuştur ayaklarımız 
ellerimiz, taşın ve toprağın elleri. 
yağmura susamış sabahlarda çoğalırdık 
törenlerle dikilirdik burçlarınıza. 
türküler söylerdik hep aynı telden 
aynı sesten, aynı yürekten 
dağlara biz verirdik morluğunu, 
henüz böyle yağmalanmamıştı gençliğimiz... 
Ne gün batışı ölümlerin üzüncüne 
ne tan atışı doğumların sevincine 
ey bir elinde mezarcılar yaratan, 
bir elinde ebeler koşturan doğa 
bu seslenişimiz yalnızca sana 
yaşamasına yaşıyoruz ya güzelliğini 
bitmedi daha sürüyor o kavga 
ve sürecek 
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! 
Saraylar saltanatlar çöker 
kan susar birgün 
zulüm biter. 
menekşelerde açılır üstümüzde 
leylaklarda güler. 
bugünlerden geriye, 
bir yarına gidenler kalır 
bir de yarınlar için direnenler... 
Şiirler doğacak kıvamda yine 
duygular yeniden yağacak kıvamda. 
ve yürek, 
imgelerin en ulaşılmaz doruğunda. 
ey herşey bitti diyenler 
korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler. 
ne kırlarda direnen çiçekler 
ne kentlerde devleşen öfkeler 
henüz elveda demediler. 
bitmedi daha sürüyor o kavga 
ve sürecek 
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!  

Adnan YÜCEL

11 Mart 2013 Pazartesi

ÖZEL DARÜŞŞAFAKA ORTAOKULU ADAY ÖĞRENCİ KAYIT ŞARTLARI


Sevgili Dostlar aşağıda belirtilen özelliklere sahip çocuklarımıza ve ailelerine bu duyuruyu yapabilir miyiz, belki bir çocuğun geleceğini hazırlamış oluruz...


02 HAZİRAN 2013 TARİHİNDE YAPILACAK DARÜŞŞAFAKA GİRİŞ SINAVI ADAY ÖĞRENCİ KAYIT ŞARTLARI VE SINAV BAŞVURUSU İÇİN GEREKLİ EVRAKLAR AŞAĞIDA BİLGİLERİNİZE SUNULMUŞTUR.

SINAV BİLGİLERİ,
Kayıt Başlangıç Tarihi : 07 Ocak 2013, Pazartesi
Kayıt Bitim Tarihi: 29 Mayıs 2013, Çarşamba
Sınav Günü: 02 Haziran 2013, Pazar
Sınav Saati: 10.00
Adayların saat 09.00’da sınav yerinde hazır bulunmaları gerekmektedir.


ÖZEL DARÜŞŞAFAKA ORTAOKULU ADAY ÖĞRENCİ KAYIT ŞARTLARI
- Babasının ve/veya annesinin hayatta olmaması,
- Ailesinin maddi durumunun iyi bir eğitim için yeterli olmaması.
- 2002 ya da sonraki tarihlerde doğmuş olması (Yaş düzeltmesi geçersizdir.)
- 2012-2013 Eğitim – Öğretim Yılında ilkokul dördüncü sınıf öğrencisi olması
- Sağlık ve diğer yönlerden yatılı okula kabulünde sakınca bulunmaması.
- T.C. vatandaşı olması.

SINAV KAYDI İÇİN GEREKLİ BELGELER
- Adayın okumakta olduğu okul müdürlüğünden alınacak ve İlkokul 4. sınıf öğrencisi olduğunu gösteren imzalı ve mühürlü belge (Okul karnesi kabul edilmez.)
- Nüfus cüzdanı fotokopisi.
- Vukuatlı Aile Nüfus Kaydı örneği (Suret, fotokopi, muhtar belgesi, ölüm tutanağı kabul edilmez.)
- 2 adet yeni çekilmiş vesikalık fotoğraf
- Başvuru Formu
ÖNEMLİ NOT:

1. Aday kaydı için
İstenen belgelerin eksiksiz ve doğru olarak Darüşşafaka Ortaokulu’na ulaştırılması gerekir.

2. Kesin kayıt hakkı
· Öğrencilerin, sınavı kazandıktan sonra kendilerine bildirilen tarihlerde sağlık kuruluna girmek üzere okula gelmelerine,
· Sağlık kurulunun öğrencinin yatılı okula kabulüne bir engel olmadığına ilişkin rapor vermesine,
· Darüşşafaka’nın belirlediği tarihlerde yapılacak olan mali durum araştırmasının sonucuna bağlıdır.

OKULUN “SAĞLIK KURULU” DAVETİNE UYMAYAN, “MALİ DURUM ARAŞTIRMASI” SÜRECİNE KATILMAYAN ÖĞRENCİ, SINAVDA BAŞARILI OLSA DA KAYIT HAKKI KAZANAMAZ.



SINAV MERKEZLERİ


ADANA: (İsmet İnönü İlk ve Ortaokulu) Tel: (0-322) 453 73 12
AĞRI : (Alparslan Ortaokulu) Tel: (0-472) 215 12 21
ANKARA : (Metin Emiroğlu İlkokulu) Tel: (0-312) 223 54 79
ANTALYA: ( Başöğretmen Atatürk Ortaokulu) Tel: (0-242) 312 66 70-71
BURSA: (Setbaşı Ortaokulu) Tel: (0-224) 327 75 12
DENİZLİ: (Gazi İlkokulu) Tel: (0-258) 216 18 35 / 241 75 13
DİYARBAKIR : (Ali Emiri Ortaokulu) Tel: (0-412) 228 05 51 – 52
ERZURUM : (İsmetpaşa ilkokulu) Tel: (0-442) 234 78 67
GAZİANTEP: (Abdullah Kepkep İlkokulu) Tel: ( 0-342) 230 31 43
İSTANBUL : (Darüşşafaka Eğitim Kurumları) Tel: (0-212) 286 22 00
İZMİR : (Merkez Halit Bey İlkokulu) Tel: (0-232) 262 47 22
KAYSERİ: (Besime Özdereci İlk ve Ortaokulu) Tel: (0-352) 223 41 46 / 223 22 35
KONYA : (Mümtaz Koru Ortaokulu) Tel: (0-332) 351 12 22
MALATYA : ( Atatürk Ortaokulu ) Tel: (0-422) 321 22 02
MERSİN : (Tevfik Sırrı Gür Anadolu Lisesi ) Tel: (0-324) 231 13 03 – 231 95 82
SAMSUN : (Merkez Alparslan İlkokulu) Tel: (0-362) 231 10 42
SİVAS: (Behrampaşa Ortaokulu) Tel: (0-346) 221 22 77
ŞANLIURFA : (Bahçelievler İlk ve Ortaokulu ) Tel: (0-414) 314 85 14
TRABZON: (Cudibey Ortaokulu) Tel: (0-462) 321 12 94 / 321 98 66)
VAN : ( Merkez Koç İlk ve Ortaokulu ) Tel: (0-432) 227 17 37

8 Mart 2013 Cuma

SELAM OLSUN DÜNYA EMEKÇİ KADINLARINA



1857 de Amerika'nın New York kentinde greve giden 40 bin kadın dokuma işçisinden 129'u, patronlar tarafından yakılarak katledildi. 1909’da, Kopenhag’daki Sosyalist kadınlar 1910’da 2.Enternasyonel Konferansında Clara Zetkin, 8 Mart 1857 de ölen 129 kadının anısına bu günü Uluslararası bir kadın günü olmasının gereğini vurgulayıp kabul ettiriyor. 1910 yılında Sosyalist Enternasyonal'in ilan ettigi gibi, 8 Martı; "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutluyoruz.

Dünya kadınları böyle bir güne sahip olmalarının bedelini çok ağır ödemek zorunda kaldılar ama başardılar.

Dünyanın her yerinde en fazla kadınlar ve çocuklar sömürülmektedir. Dünyadaki birçok kadın cins ve emek sömürüsünü aynı anda yaşamaktadır. Dünyada ve Türkiye’de olduğu gibi diğer birçok dünya ülkesinde yaşanan savaşların acısını en çok kadınlar yaşıyor.

Clara Zetkin, Rosa Luxemburg, Kollontai, ve Krupskayalar, yaşam savaşında büyük bedeller ödeyerek yüceleşti. Onların yükselttiği direniş bayraklarını kaparcasına yakalamak ve özgür yaşam hayallerimizi gerçekleştirebilmek. Bunun için örgütlenmek, bunun için direnmek. Sömürüye 'dur' demek b
izim görevimizdir.
1917 yılının 8 Martında Rus kadınlar, Petrograd yollarında ‘’ekmek ve barış’’ için grev yapıp çalışma şartları ve yaşam koşullarını protesto ettiler. Daha sonraki yıllarda bu günün kutlanması bütün Avrupa ülkelerine yayıldı. 1921yılında Moskova’da gerçekleştirilen 3.Uluslararası Kadın Konferansında 8 Mart, ’’Dünya Emekçi Kadınlar Günü’’ olarak belirlendi.
İkinci dünya savaşı yılları sırasında bazı ülkelerde kutlanması yasaklanan Dünya Emekçi Kadınlar günü, 1960’lı yılların sonunda artık engellenemeyecek duruma gelerek Amerika Birleşik Devletlerinde bile binlerce kişinin katılımıyla kutlanması üzerine; Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1977 yılında, emekçilerin ‘’8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’’nün adını, emperyalist ülkelerin dayatmasıyla 
‘’Dünya Kadınlar Günü’’ olarak değiştirmek suretiyle kabul etmek zorunda kaldı.
Evet sevgili dostlar,
Kadın devrimcilerin son yüzyılın devrim mücadelelerinde tuttukları yer, 
faşizme karşı direniş ve ulusal kurtuluş mücadelelerinde sergiledikleri büyük kahramanlıklar, 
yakın dönemin gerçekleri olarak hepimizce iyi bilinmektedir.
Kapitalizmin ucuz emek gücü olarak yüzyıllardır azgınca sömürdüğü kadınlarımızın, baskı ve saldırılara maruz kaldığı, ekonomik koşullarının giderek kötüye gittiği, dayak, ölüm korkusu ve şiddet ile özgürlüklerinin adım adım raflara kaldırılmak istendiği günümüzde, işçi hakları ve emeğin cinsiyetinin olmadığını, 
Gerçek eşitlik ve özgürlüklerin ancak emekçilerin birlikte mücadelesi ile elele kazanılabileceğini biliyoruz.
Tüm emekçi kadın dostlarımızın ‘’Dünya Emekçi Kadınlar Günü’’ kutlu olsun.


Fotoğraf: 1857 de Amerika'nın New York kentinde greve giden 40 bin kadın dokuma işçisinden 129'u, patronlar tarafından yakılarak katledildi. 1909’da, Kopenhag’daki Sosyalist kadınlar 1910’da 2.Enternasyonel Konferansında Clara Zetkin, 8 Mart 1857 de ölen 129 kadının anısına bu günü Uluslararası bir kadın günü olmasının gereğini vurgulayıp kabul ettiriyor. 1910 yılında Sosyalist Enternasyonal'in ilan ettigi gibi, 8 Martı; "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutluyoruz.

Dünya kadınları böyle bir güne sahip olmalarının bedelini çok ağır ödemek zorunda kaldılar ama başardılar.

Dünyanın her yerinde en fazla kadınlar ve çocuklar sömürülmektedir. Dünyadaki birçok kadın cins ve emek sömürüsünü aynı anda yaşamaktadır. Dünyada ve Türkiye’de olduğu gibi diğer birçok dünya ülkesinde yaşanan savaşların acısını en çok kadınlar yaşıyor.

Clara Zetkin, Rosa Luxemburg, Kollontai, ve Krupskayalar, yaşam savaşında büyük bedeller ödeyerek yüceleşti. Onların yükselttiği direniş bayraklarını kaparcasına yakalamak ve özgür yaşam hayallerimizi gerçekleştirebilmek. Bunun için örgütlenmek, bunun için direnmek. Sömürüye 'dur' demek bizim görevimizdir.