25 Şubat 2013 Pazartesi

Kadınlar Öldürülmesin Diye Bir İmza Verir Misiniz !


Kadınlar ölüyor, katiller hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ediyor 
Kadın cinayeti demek kadın olan ve cinayete kurban giden demek değil, önce bunu anlamak gerek.
Kadın cinayetine kurban gitmek demek, bir kadının sadece kadın olduğu için, kadınlığından dolayı öldürülmesi demek.
Yemek tuzlu olunca da tuzsuz olunca da dayak yiyen, yıllarca şiddet görüp cinsel istismara uğrayan kadınlar artık sesini çıkarıyor, bu işkenceye daha fazla "katlanmamaya" karar veriyor, boşanmak istiyor ve öldürülüyor. Hem de göz göre göre! Bu hikayeler bir değil iki değil. Hemen her gün, ülkenin dört bir yanından vahşet dolu kadın cinayeti haberleri alıyoruz. 
Kocasından kaçıp ailesine bile sığınamayan kadınlar polise, adalete koşuyor. Adaletsizlik ise işte tam burada başlıyor. Kadın "şanslıysa" koca birkaç saatliğine göz altına alınıyor fakat polisin "kocandır yapar, evinde dön bacım" telkiniyle veya "en fazla ölürsün" yorumuyla kaderiyle baş başa bırakılıyor.
Koruma talebi kabul edilen kadınlar korumanın "masraflarını" karşılamak zorunda bırakıldığı için bu koruma hizmetinden faydalanamıyor. Serbest bırakılan koca ilk fırsatta, bir kaç gün önce can havliyle polise başvuran kadını, bir kaç günlük gecikmeyle öldürüyor ve amacına ulaşıyor.
Bu kez karısını dövdüğü, işkence ettiği için değil "öldürdüğü" için hakim karşısına çıkan katil koca, ya iyi halden, ağır tahrik indiriminden ya da "denetimli serbestlik" kanunundan yararlanıyor ve bir süre sonra hayatına kaldığı yerden devam ediyor.
Ancak bir cinayet basında geniş yer bulur, kamuoyunda tepki yaratırsa hâkim indirime gitmeyebiliyor.
Peki kadın cinayetleri, hâkimlerin veya savcıların inisiyatifine bırakılacak konu mu?
Hiç kimsenin inisiyatifine bırakmadan, bütün kadınları koruyacak, potansiyel katilleri caydıracak bir "kadın katillerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası" yasasınınçıkması şart. Bu, aynı zamanda kızları öldürülen ve başka kadınlar öldürülmesin diye adalet isteyen ailelerin de talebi.
Bu yalnızca kadınların meselesi değil, kadın cinayetine dur demek için kadın olmak da gerekmez feminist olmak da. İnsan olmak yeter de artar bile.
Hep beraber haklarımızı koruyacak yasalar için sesimizi duyuracak ve kadın cinayetlerini durduracağız.
Melis Alphan ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu

http://www.change.org/tr/kampanyalar/cbabdullahgul-kad%C4%B1n-cinayetlerini-durdurmak-i%C3%A7in-yetkililer-g%C3%B6reve-kadincinayetlerinidurdurmakicin?utm_campaign=share_button_action_box&utm_medium=facebook&utm_source=share_


petition

2 Şubat 2013 Cumartesi

Liebster Blog Awards ve Mimlenme ,Okmaya Dair





Liebster Blog Awards diye bir şey duymuş muydunuz? Ben de  yeni öğrendim.  Blogların birbirini tanımasına vesile oluyormuş. “Mimlenme” diye bir şey varmış. Mimlenen blog kendisini mimleyen bloğun hazırladığı sorulara yanıt veriyor ve kendisi de sorular hazırlayarak başka blogları mimliyor. Sağ olsun, ben de  http://bikahvebikitap.blogspot.com ilk kez mimlenmiş oldum. İşte hazırladığı sorular ve benim yanıtlarım: Teşekkürler Sevgili Seda.

*Tekrar tekrar okuduğun bir kitap var mı?

Bir değil bir çok kitap var . Sabahattin Ali ,Rıfat Ilgaz kitaplarını tekrar tekrar okuyorum.Olay ya da ölüm yıldönümlerinde hemen her yıl tekrar okuduğum kitaplar var.O konularda başka kitaplar okumuş olsam da illaki dediğim kitaplarım var. Örneğin her 2 temmüzda "Sıvas 'ı Unutmak -Öner Yağcı " ,her 24 ocakta "Uğur Olsun -Sevgi Özel"  ,her 1 şubatta "Gazeteci Abdi İpekçi - Tufan Türenç ve Erhan Akyıldız "  .Atatürk ile ilgili kitaplardan en çok tekrar okuduklarım Tek Adam -Şevket Sürayya Aydemir  ve Falih Rıfkı Atay'ın Çankaya'sı dır.

*Okuduğun kitaplar ve izlediğin filmler aynı tür mü? Hangisinde neyi tercih ediyorsun? 


Her zaman aynı olmayabiliyor.Kitaplarda son yirmi yılda tercihlerim anı ,yaşam öyküsü olmuştur. Hıfzı Topuz en çok izlediğim  okuduğum yazarlardandır bu konuda.Dünya Kilasikleri dışında yabancı yazar pek okumuyorum. Filmler de yerli yabancı geçmişe özlemle anı türünde olabiliyor.



*Bir kitabı okumadan fikir sahibi olup, negatif yorum yapıyor musun?



Çok satan listelerinde bazı yazarlar var ,ben onlara sipariş üzerine yazan yazarlar diyorum Onlar'ın kitaplarına, evet negatif yorum yapabiliyorum. Önceden okuduğum kitaplarındaki izlenimlerim beni pek yanıltmuyor.

*Okumaya nasıl, ne kadar vakit ayırabiliyorsun? 

Genelinde gece birkaç saat ,bir de yolculuklarda mutlaka.


*Özellikle sevdiğin, takip ettiğin bir yayınevi var mı?

Bilgi , Can ,Remzi , YKY ,İş Bankası  ,Everes


*Diyelim ki bir Tardis buldun, uzayda ve zamanda her yere gidebiliyorsun. Nereye ve ne zamana gidersin?

Cumhuriyetimizin kurulduğu ilk yıllara ,devrimlerin nasıl hayata geçirildiklerini görmek isterdim , Ankara 'da ...Bir de Kırklı yıllarda Köy Enstitülerinin Türkiyede yaktığı Rönesans ışığını görmek isterdim ,yirmi bir okulda...
*İçine/arka kapağına bakmadan yalnızca adını, kapağını vs. beğenip aldığın kitaplar var mı?

Hayır hiç olmadı .Yeni çıkan kitapları Gazetem Cumhuriyet'in kitap ekinden izliyorum ,listemi ona göre yapıyorum.Sevdiğim yazarların kitaplarını adını kapağını tam incelemeden de aldığım oluyor.



*Astrolojiyi ciddiye alıyor musun? Batıl inançların var mı?


Kismen  de olsa ciddiye alıyorum. Batıl inançlarım yok.


*Oturup sohbet etmek istediğin yazar/yazarlar var mı?


Çok sevdiğim iki kadın öykücü Erendiz Atasü ve Ayla Kutlu ile sohbet etmek istiyorum.


*Kitap okumak için başka işlerini iptal ettiğin, arkadaşlarına gelemem, çok işim var dediğin oluyor mu?


Olmuyor ,kitap okuma saatlerim belli .


Hayal ettiğin ya da sevdiğin işi yapabiliyor musun?


Yirmi beş yıl çok sevdiğim, hayalini kurduğum işimi yaptım emekli oldum .Ama öğretmenin emeklisi olmuyor  hayat okulunda devam ediyor.  Çalışırken yapmayı çok istediğim işleri  özgürce yapabiliyorum .Sivil toplum kuruluşlarında çalışma ,sanat , ev ve el işleri severek isteyerek yaptığım işler...



 Bücürük ve Ben ,İnsan Olamak ,Leylak Dalı ,Lale'nin Bahçesi ,Kara Kitap ,Baykuş Gözüyle İzler ve Yansımalar  isteğen her blog  dostlarımı mimliyorum. İsterlerse yanıtlayabilirler.

Arzu Sarıyer