6 Temmuz 2012 Cuma

Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?



Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?

Victor Hugo

2 Temmuz 2012 Pazartesi

TÜRKÜLERİN ÇIĞRILDIĞI SİVAS'TAN İNSANLARIN YAKILDIĞI SİVAS'A *




Hazin bir türkü müydü yaşam?...Yoksa yaşam olmaktan çıkmış, umutsuzlukta, yangında,ölümde mi demir atmıştı?...
Karabasanların boyunduruğunda yaşamak yakışr mıydı insana?...

Böyle bir yangın nasıl yaralamaz insanı?

Yakanları ve yaktıranları ,yangıncıları yaralamaz yalnızca.

Yakmayanın vurdumduymazlığı alçaklık değil midir?
........
Türküler yakılmış dedi bir gazeteci.Türküler Sıvas'taydı...
Türküleri çağıranların diyarı Sivas ,insanları yakanların diyarına dönüşmüştü.

Ne acı!...
Sivas unutulmuş acı mı?Sivas unutulmalı mı? Acıları unuttuk deyince bitirmiş mi oluyoruz? Yoksa yeni acılara çağrı mı unutmak?Unutulmuş acı olamaz Sivas! İnsanlığın üzerine örtülmüş utanç şalı! ne denli büyük olursa olsun örtülebilir mi türkülerin üstünü? Örtülebilmiş mi şimdiye dek?

Kanlı,dikenli,süngülü,kesici,delici,zehirleyici,boğucu,yakıcı olsun istediği kadar.Türkü direnir ve basar çığlığını olmadık yerde. Cellatlar, kara kalabalıkları irkiltir. Dirilmiş derler ; öldürmemiş miydik? öldürmüşerdi ama..

"Pir Sultan ölür dirilir" dememiş miydik biz de?

"Her dem yeniden doğarız / Bizden kim usanası" dememiş miydi Yunus?

Marşlarımızı unutttuk mu?

" bir ölür bin geliriz / Bizi vurmak kurtuluş mu? " demez miydik?

Halk değil miydik?

"Yeniden doğmaz mıydık ölümlerde?"

Yine de yanıyor yüreğimiz.Avutmuyor bizi türküler bile.

Sivas deyince hep Pir Sultan gelsydi akla keşke.

Ama 2 Temmuz yaşandı  Sivas'ta , tarih oldu.

Pir Sultan!dan sonra  Kongresi ile değil de 2 Temmuzu ile anılacak.

Kara leke ,kötü leke Sivas'a ..Kim silecek bu lekeyi?

Sevgiyi ,umudu ,dostluğu, kardeşliği yüklenen bir şenliği beklemenin çoşkusunun yerine yaşananları  hangi yazar anlatabilir,hangi sinemacı filme alabilir bu duyguları ?Hangi ressam resmini yapabilir,hangi fotoğrafçı fotoğrafını çekebilir ?Kim şiirini yazabilir, türküleştirebilir ?

Bu vahşet nasıl anlatılır?..

Trajik toprak mı Sivas?

Yangınlar ili mi?

Çanlar hep mi çalacak Sivas'ta?

Osmanlı birini darağacına göndereceği zaman zil çaldırtırmış. Sivas ellerinde ziller çokca çalınmış ;sazlar da. Saz sesleri, türküler unutturmuş zaman zaman Sivas'taki zulmü. Aydınlığın çoğaldığı zamanlar da olmuş. Şenlikler ,bayramlar, mitingler...Tıpkı 2 Temmuz'un bir gün öncesi gibi,hatta sabahı gibi 2 Temmuz'un...

* Öner YAĞCI   " Sivas'ı Unutmak" kitabından