30 Ağustos 2011 Salı

BAYRAMLAR


      Bir ramazan daha bitti ;tatılısıyla ,tuzlusuyla...Aklım erdiginden bu yana her ramazan ayının son günü yani arefe günü akşam olup oruçlar açılınca annem derdi ki"gittiiii 11 ay sonraya,bir daha görür müyüz bilmem ki?..." Üzülürdük çok uzaklara gidenin ardından üzüldüğümüz gibi. Sağ olup,sağlıklı yaşadıktan sonra bir daha bir daha görülebiliyor ramazanlar ,bayramlar .Şimdi annem seksen dört yaşında ama sağlıklı olamadığı için son iki yıldır ramazanın gelip gittiğini pek fark edemiyor.Bayramları hiç unutmuyor.Bayram demek onun için uzaklardaki torunlarının gelmesi demek Torunlarını uzun süre göremediğinde ; genellikle sorduğu” bayram ne zaman, bayramda gelecekler mi?...”
      İşte bir bayram daha geldi ; sağ olana, sağlıklı olana acısıyla, tatlısıyla...Sözün gelişi bir dedim .İki bayram bir arada geldi bu yıl dini ve milli ;Ramazan bayramı ,Zafer Bayramı..

       30 Ağustos Zafer Bayramı: "Özgürlük  ve Bağımsızlık benim karekterimdir" diyen yüce Atatürk Komutasınında kesin zaferin kazanıldığı gündür, 30 Ağustos 1922...Ölüm kalım savaşında koşan Türk ordusu Atasından aldığı "Ordular İlk hedefiniz Akdeniz'dir İleri! “ komutuyla 9 Eylüle doğru koşmuştur...Tarihe gömülmek istenen bir ulus yoktan var olmuştur, tarih boyunca görüldüğü gibi. Bu zafer; 23 nisan 1920 de kurulan ancak adı henüz konulamayan yeni Türk Devletinin ,Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş zaferidir...

       Ünlü yazar Falih Rıfkı Atay, şöyle demektedir :"Eğer bagımsız bir devlet kurmuşsak, özgür vatandaşlar olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak ,yurdumuzu batı'nın pençesinden ,vicdanımızı ve düşüncemizi de Doğu'nun pençesinden kurtarmışsak, bu topraklardan ana bağrının sıcaklığını duyuyorsak ,nefes alıyorsak, hepsini, herşeyi ,"30 ağustos zaferine borçluyuz!" 30 ağustos zaferini kim gerçekleştirdi Mustafa Kemal Atatürk!"


      Hepimize kutlu olsun... Vatanı sevmek, milleti sevmek; milli bayramları önemsemekle,yaşamakla gerçekleşir fikrindeyim...

      Ramazan Bayramı ...Cumhiriyetimizin ilanından sonra bu bayramın adı tatlı ikramından dolayı Şeker Bayramı olmuştu.Giderek son yıllarda cumhuriyetten uzaklaşanların etkisinden midir? "Şeker Bayramı “ pek denmez oldu ...

      Anımsadığıma göre yakın zamanlarda iki bayram aynı güne rastlamadı .Uzak yıllara gideceğim ,ilkokul yıllarına...Tam anımsayamıyorum belki ikinci sınıf ya da üçüncü sınıfta olduğum yıllara .Ramazan bayramı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı aynı güne rastlamıştı .Bayramların bahar olduğu yıllara...Bayramlıkların çok önemli olduğu yıllar.Yeni elbisenin, yeni ayakkabının mutlaka bayramlarda alındığı günler. Ayakkabılar okullar açılırken de alınırdı ama bayramlara kadar eskirdi. İki bayramın rastlaştığı o yıl iki elbisem olmuştu, hiç unutamadığım. İkisi de sevdiğim mor ve açığı eflatun renkteydiler. Ramazan bayramı için diktirilen beyaz ipekli kumaş üzerine mor gülleri olan güzel bir elbise idi. 23 nisan için okulun dikdirdiği elbisem ise; eflatun renkte etekleri pile, kolsuz güzel bir elbise idi. Onu güzel kılan tamamlayıcı aynı kumaştan dikilmiş hostes şapkasını andıran,yanlarında mor kordelalar olan şapka idi. Sabah Ramazan bayramlığımla öğleye dek bayram yapmış, öğleden sonra da eflatun elbise ve şapkasıyla 23 nisan bayramı . Onlarca öğrencinin taşıdığı maket T.B.M.M binası( İlk meclis) ile girmiştik bayram yerine.Maket etrafında “ Gülnihal” şarkı müziği ile ront yapmıştık (çocuk dansı) O yıl ne şanslı çocuklarmışız ,çifte bayram yaptığımız için…

        Bugün de çift bayram yapacağım; yine şanslıyım yetişkin olarak .Sabah saat dokuzda Atatürk anıtına çelenk koyma töreni ile “Zafer Bayramı” kutlamalarına katılacağım.Sonra da asker dostlarımla bayramlaşma…Öğleden sonrada Ramazan Bayramlaşması için Annem ve Babamlayım…

      Ulusca her İki bayramımızı kutlarken, nice güzel çifte bayramlar geçirmemizi diliyorum ve umuyorum...

Arzu



5 Ağustos 2011 Cuma

ANADOLU






ANADOLU



Görüyor musunuz

Anadolu'nun başka evren olduğunu

Burada

Nice ulusların yüzbin yıldır

Kardeşliklerle harman olduğunu



Sarı mavi kırmızı mor otları

Türkü olduğunu

Burada

Çocukların çiçek ağız

Anaların babaların günaydın ağız olduğunu

Güneşe uçarken kuşların bir sessizlik

Bir su olduğunu

Burada

Ovaların özgürlük adına yücelmiş

Dağ olduğunu



Duyuyor musunuz

Anadolu'nun yarınlara dönük olduğunu

Burada

Eski çağlardan yeni çağlara yaşamanın

Sevmek olduğunu



FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA (1976 Türk Dili)